
Türkiye’nin yeni logosu dün duyuruldu. Şöyle bir göz atıp geçtim. Bugün ısrarla herkes aynı soruyu sordu bana, -nasıl olmuş? Eh ben de fikirlerimi paylaşayım dedim.
Öncelikle bu tip konularda ahkam kesmeyi sevmem, bu tip çalışmaların bir ihtiyaç doğrultusunda, eskisi unutulduğu için, yeni fikir ve ufuklara yönelmek amacı ile üretildiğine inanırım. Onun için fazla yermek istemem, çekimser kalırım. Ancak bu logoya iki çift laf etmezsem de içimde kalırdı.
Öncelikle bir soru ile başlayalım. Bizi dünyanın geri kalanına ifade edecek görsel iletişim unsuru bu mu olmalıydı?
Cevaplarınızı az çok tahmin edebiliyorum. Şu lale bıkkınlığından kurtulmuş olmamız güzel denebilir. Sonradan fark ettim ki bu logonun içine de itelenmiş laleler mevcut! Bu arada eski Türkiye turizm logosu da hala bakanlık sayfalarında yer almakta, demek ki o logoyu da tüm ıslak mendil paketlerinde görmeye devam edeceğiz! Her nasılsa farklı bir mecrada uygulamasını hiç göremedik!
Simgeleri saymazsak ki esas işin sihri orada gizli, aslında kendini net ifade eden bir yazı bütünü olmuş. Turkey Discover the Potential!
Şimdi gelelim esas konuya. İçi muhtemelen bizi Türkiye ve Türk halkını, bu ülkenin değerlerini temsil eden simgelerle doldurulmuş Turkey yazısına.
Uzun süre inceledim, izledim. Elle tutulur bir yanını bulamadım. Bulunacak gibi de değil doğrusu.
Logoların altını doldurulma endişesi ile uydurulmuş hikayelerine bir başka deyişle masallarına inanmam.
Logolar birer görsel iletişim ve ifade unsurudur. Ve gördüğünüzden çıkardığınız anlamdır asıl hikayesi. Daha önce bir başka yazımda da buna değinmiştim.
Turkey logosuna gelecek olursak, renginin turkuvaz olması dışında içinden tek bir simgenin neyi ifade ettiğini bir bakışta anlamak, biri söylemeden fark etmek mümkün mü?

Bir taraftan teknik ve simetrik sorunlar da cabası. Bu tip patchwork logo tasarımının zirvesi bildiğiniz gibi Unilever logosudur. 2012 yılında yenilenen logoya bakınca karmaşa değil firmanın size anlatmak istediklerini simgelediğini görürsünüz.
Her bir simgenin altında tekil anlamlar yatar ve her birinin neden o logo içerisinde olduğunun açıklanabilir bir sebebi vardır.
Sonrasında türeyen bir çok örnekte de benzer stil kullanılsa da, ana fikir hep ifade üzerinden gidiyor. Yani gördüğünüz şeyin içerisinde yer alan unsurların size bir şey ifade etmesi gerekiyor.
Ancak bizim yeni Türkiye logosu için aynı şeyi söylemek zor. Hangi simgelere ne anlam yüklendiğini ben anlayamadım. Bir yanda simetrik olan görseller diğerinde asimetrik, yatay dikey çizgiler, tam benzemese de belki bir kaç çini motifi. Bu mudur yani bizi dünyaya anlatacak görsel? Ayrıca uygulamada da ortaya çıkabilecek sorunlar var, fazla büyüttüğünüz ya da özellikle küçülttüğünüzde, çalışma hepten anlamını yitirmekte.
Bu arada açıklamaya göre logoyu oluşturan 8 motif; yükselişi, sinerjiyi, dünyayı, buluşmayı, doğu ve batıyı, inovasyonu, birlikteliği ve harmoniyi simgeliyormuş. Osmanlı’dan, Selçuklu’dan günümüze bağlardan söz ediliyormuş.
Bir şey üretmeden umarsızca yapılan eleştirileri, doğrusunu söylemeden yanlışı yüze vurmayı sevmesem de. Bu logo olmamış arkadaş. Bana görsel olarak karmaşık geometrik şekillerden ötesini ifade etmiyor.
Bu ülke milyon dolar seviyesinde para harcanarak yaptırılan TRT logoları, lale bahçesinden fırlamış olimpiyat adaylık logoları gördü.
Eh ben bunu almayayım yeter artık. Size kolay gelsin!
Tam konu ile örtüşmese de bu adresten 55 yaratıcı çoğunlukla turistik ülke logosuna göz atabilirsiniz.
Konuya ek:
Gelen yorumlardan anladığım kadarı ile logo’nun kullanım alanını göz önüne almadan bu yazıyı yazdığım konusunda eleştiriler olmuş. Nerede kullanılacağını bilerek yazdım bu yazıyı. Anlatmak istediğim görsel ifade ile ilgili sıkıntılardı. Bu yeni turizm logosu değil, eski turizm logosunu ise sadece referans olarak aldığımı belirtmek isterim.
Habere göre: “Tanıtım programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artık ihraç edilen Türk ürünlerinin üzerinde artık“Made in Turkey” yerine hazırlanan yeni logonun kullanılacağını ve bu logoyu gören herkesin ürünün Türk ürünü olacağını anlayacağını belirtti.”
Buradan ulaşacağınız verilere göre zaten eskiden kalma Türk Malı logosu haricinde bilindik bir Made in Turkey logomuz yoktu. Bu arada eski Türk malı logosunu da bu anlaşılmaz grafik karmaşasına tercih ederim.
Bu noktada asıl büyük sorun ortaya çıkıyor. Uygulanabilirlik! Bu logoyu bir çikolata paketinin üzerinde, bir tekstil ürününün etiketinde, bir kibrit kutusunun üzerinde uygulanmış olarak hayal edin. Sonuçta o desen ve simgelerden geriye kalan bir hiç olacak.
Eğer made in konusunda uygulama ve logo kalitesi ifade içeren bir çalışma nasıl olur merak edenler varsa buradan hayranlıkla takip edebilirsiniz.
Burada da bizim işin fazlasıyla esin kaynağı olduğu düşünülen Porto hikayesi var.










Yorumlar (42)
Tasarımcıdiyor ki:
29 Eylül 2014 4:17 pmGenel olarak tüm motiflerin ne anlamına geldiğini bilmiyorum fakat kullanılan renk türk mavisi olarak bilinir ayrıca motiflerin arasındaki vav harfini görmek için tasarımcı olmaya gerek yok. Motiflerde kullanılan laleler beni çok rahatsız etmedi açıkcası eski logodan yapılan bu alıntı hoşuma gitti. Altındaki büyük açıklama ile birlikte her yerde kullanılmayabilir fakat bence tek başına Türkiye yazısı güzel görünüyor.
Çağlardiyor ki:
29 Eylül 2014 4:47 pmBerbat bir logo. BİM’in logosuyla Türkiye yazıp logo yapsalardı eminim daha çok beğenilirdi.
Bülent Kuzudiyor ki:
29 Eylül 2014 5:32 pmhttps://twitter.com/KuzuBoyz/status/516226472017944576
Bülent Kuzudiyor ki:
29 Eylül 2014 5:35 pmLogonun indiragandi esinlenmesini geçtim. Bu logoyu minik ürünlerde (ambalaş, plastik ürün vs.) nasıl kullanacaklar? Küçülünce sıradan bir font oluyor.
https://pbs.twimg.com/media/ByoBPXaIcAA6rMh.jpg:large
Serdar Önerdiyor ki:
29 Eylül 2014 5:42 pmGüzel yazı olmuş, hislerime tercüman oldunuz :-). Selamlar.
Hakan Turandiyor ki:
29 Eylül 2014 5:56 pmBen de logoyu beğenmeyenlerdenim ama buna rağmen logonun ne için üretildiği ve nasıl rasyonalize edildiği hakkında bilgi edindim.
Keşke siz de üretilen logonun hangi maksatla üretildiği ve kullanım alanının nereler olduğu hakkında daha fazla bilgi edindikten sonra yazınızı yazsaydınız ve bu duruma düşmeseydiniz.
Mertcan Doğandiyor ki:
29 Eylül 2014 7:51 pm@Hakan Turan,
Logo bir yerde kullanılacak diye tasarlanmaz, logo tasarlanır gerekli yerde kullanılır. Kurumun veya kuruluşun nasıl bir değişime gideceği her an değişebilir. Bugün uçağa yapıştırdın yarın maket uçak yaparsın ona yapıştırırsın işte o zaman bu logo başarısız olur :)
dedediyor ki:
29 Eylül 2014 11:39 pm:) hersey iyi guzelde bu logoyu bi tekstil urununun etiketine bastiginda nasil gorunecek kurtulamadik osmanlidan selcukludan bi de su kultur mozaigiyi geyiginden :) yap turkuazi hali desenini yer bu turkler demis :) yemismiyiz yemisiz. turkiye subeli yabanci ajans hastasi oldugumuz surece boyle itelicekler :) bi de en merak ettigim sey logonun neresinden yukselisi anlamis bizim elestirmenlerimiz :) tamam simdi cozdum k harfindeki decepticon ikonundan cikarmis olmali :) transformers ayin yukselisi falan :) bedavaya yapariz desek acaba iptal ederler mi? ayrica logo dediginin kullanilacagi yeri arastirmicaksin arkadas bu logo heryerde kullanilabilir biri sana nike logosu ciz dediginde en dandik cizimi olan adam bile bi sekilde o simgeyi yapar turkey logosu nasil birseydi deseler sabaha kadar cizsen benzetemezsin :) akilda kaliciliktan sinifta kalicilik yasar :) neyse buyukleriniz daha iyi bilir logo yapmasini bizden ogrenecek degiller.
Eraydiyor ki:
30 Eylül 2014 12:53 amBen logoyu estetik anlamda irdelediğimde bu kadar amatör bulmuyorum. Yani ortaya çıkan işe amatör sıfatı bence oldukça acımasız olurdu. Fakat bundan daha güzel olabilir miydi? Evet. Belki bu yapıda bir çizgi yerine logonun da kullanım ömrü açısından daha yenilikçi ve ileriye dönük trendler baz alınabilirdi.
Unilever ile vakti zamanında çalıştım. Açıkçası o logodaki tüm sembollerin açıklamalarına bakarsanız bazılar cidden zorlama olduğunu göreceksiniz. Bu tarz işlerde işi yapan tasarımcıların ve ajansların logo ve parçalarına yükledikleri anlamların iş ve sunum lansmanlarında ikna endişesi ile yapıldığını siz de biliyorsunuz. Açıkçası bizim logomuzda yine birkaç motifteki zorlama anlamlandırmalar haricinde çağrışım anlamında absürtlük göremiyorum ben.
Branding Saffron Brand Consultants tarafınan yapılmış ve diğer yaptıkları işlerin kalitesine göre alt seviye olmuş. Fakat bazen ortaya çıkan işlerde, özellikle türkiye’de müşteri beğenileri ve zevkleri başröl oynuyor. Bu işin bir buçuk sene sonra execution’a dökülmesi, işi yapan studyonun müşteriye birçok farklı örnek sunduğu konusunda tahmin verebilir. Nitekim kobi düzeyinde bir studyo bile; bu işi 1 buçuk senelik bir branding çalışması olarak göstermeye çekinir.
Hakan Turandiyor ki:
30 Eylül 2014 2:26 am@Mertcan Doğan,
Öncelikle benim ne anlatmak istediğim ve yazıyı bütün olarak hangi konuda eleştirdiğim çok açık. Anlamış olduğunuzu ümit ediyorum ama yine de açıklayayım.
Üretilen logo TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) tarafından, ülkemizde üretilip ihraç edilmekte olan ürünlerin üzerinde kullanılan “Made in Turkey” kullanımının yerini alması için hazırlanmıştır.
Yani yazının genelini oluşturan eleştirel temada olduğu gibi bu turizm için hazırlanmış, Türkiye markasının logosunun yerine üretilmemiştir. Bu nedenle yazıdaki eleştirinin altı fazlasıyla boştur.
Bu logonun 20cm boyutundaki bir ürünün ambalajının üzerinde yer alacağını varsayarsak, en makul ölçüyü göz önüne alsak bile boyutu 1cm’den fazla olmayacaktır. Böylece üzerinde “büyük emeklerle” oluşturulan birçok desen-simge görülemeyecek, anlaşılamayacaktır. Bu da demektir ki logo temsil ettiği değerleri yansıtmasının yanında, mutlaka nerede ve nasıl kullanılacağı da göz önünde bulundurularak üretilir.
Marka yaratmak zor bir iştir ve ciddi emek gerektirir. Her ne kadar ülke olarak bunun bilincinde olmasak bile en azından ortaya çıkarılmış bir işi yermeden önce düşünmek ve eleştireceksek bile doğru ve faydalı bir eleştiride bulunmak gerek diye düşünüyorum.
Sevgilerimle…
Halitdiyor ki:
30 Eylül 2014 8:36 amYunanistan logoyu hazır kullanıyormuş, onu fark ettim.
sayyiddiyor ki:
30 Eylül 2014 10:18 amhttp://saffron-consultants.com/work/making-made-in-turkey-mean-more/
adresindeki çalışmaları görünce bende ikna oldum.
Yağız G.diyor ki:
30 Eylül 2014 10:24 amTurkey: Discover the potential. Hey yavrum be. Daha çok keşfetsinler bizi, insanımızı, yerimizi, yurdumuzu, daha çok, daha çok, ooohhh.
Ardadiyor ki:
30 Eylül 2014 11:32 amTibet’in logosu olsa daha mı iyi olurdu
Qelenderdiyor ki:
30 Eylül 2014 1:16 pmeleştirmek çok kolaydır beyefendi. sırf eleştirmek için yazı yazmışsınız ve samimiyetsiz şekilde de kalkıp yermek istemiyorum diyorsunuz. Ben de yazınızdaki bu samimiyetsiz tavra takıldım. ben logoyu beğendim, motifler de gayet güzeldi. Sırf yazmak için yazılmış bir yazı.
Siz varolanı eleştiriyorsunuz, sıfırdan yapın da görelim. zevkiniz zaten şu Türkmalı logosunda kendini ele veriyor
Burkaydiyor ki:
30 Eylül 2014 3:54 pmHarika yazı… Ben de bir anlam verememiştim, ta ki Zaytung’daki müthiş analizi okuyana dek:) http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=262484&iphoneignore=1
Barışdiyor ki:
30 Eylül 2014 10:56 pmAllah aşkına bırakın şu ön yargılarınızı da öyle irdeleyiniz logoyu. Daha yazınızın başlangıcın da kurduğunuz : “Öncelikle bir soru ile başlayalım. Bizi dünyanın geri kalanına ifade edecek görsel iletişim unsuru bu mu olmalıydı? ” şu cümleyle tarafınızı seçmişsiniz zaten. Yani bir şeyi eleştirmek gerçekten çok kolay, biraz göz gezdirdim portolfyonuze de bir tane adam akıllı bir şey göremedim. Yazık. Bir kere çoğu web arayüzünüz standart altı. marka ismi vermeden; 2-3 alev dalgasıyla logo oluşturmak mıdır vizyon ? Chat simgeleriyle, minimalist olucam diye copy-paste mi yaratıcılık ? 1930 lardan kalma otel logosu mu yenilikci ? Durun bir dakika da ben neredeyim diye sorun, kendi işleriniz çok mu yenilikçi, vizyoner de …
Logonun içi dolu olmalıdır. Türkiye logosu en azından bu felsefeyi saglamış, hikayesi de var özgünlüğü de.
En azından derlemişsiniz, yazınınız tek olumlu tarafı benim nezdimde budur.
Logonunsa biraz hamlığı var, örneklediğiniz diğer logolarda bunun göze çarpmamasının ana nedeni yuvarlak hatların kullanılışı. Belki ” Turkey ” logosu da biraz bu şekilde toparlanabilirdi. Fontun köşeleri, kenarları yumuşatılabilirdi. Bu hamlık belki giderilebilirdi.
cccdiyor ki:
1 Ekim 2014 12:36 ameleştirmek kolaydır diyenmi ararsın,yapılan logoya eleştirel yaklaşana kötü değildir diyen mi ararsın,ne desem bilemedim,koskoca ülkenin kafası bumudur ? neyi eleştirmiyorsunuz,arkadaş msü ve ytü mezunuyum,mimar sinandan kendimi geçtim 100 lerce adam gibi tasarımcı çıkmıştır,marmara ve diğer okullarda keza yetenekli 100 lerce tasarımcı yetiştirmişitr,bu kadar yetenekli tasarımcıların olduğu bir ülkede bu işe güzel demek zaman kaybıdır,ne dersek peki ? bu işi beğenen adamların,modernizm,rönesans,minimalizm vs gibi olaylardan bi haber olduğuna inanıyorum ve diyorum ki,bir ülkeye logo yapılacaksa bu tüm ülkeye açık olmalıdır,halka açık yapılmalıdır,bu logoyu yapan arkadaş neden yaptığını açıklamalıdır,ben bu ülkede yaşıyorum ve yapılan logonun bir tasarımcı olarak ne anlattığına anlam veremiyorum,tutturmuşlar mozaik,tutturmuşlar selçuklu vs,biz hiç biri değiliz biz türkiyeyiz,bu ülkenin iyi ya da kötü bir çizgisi var,bu ülke kendine has bir oluşumdur lale ne ?,lale hollandadır arkadaş osmanlı değil
Oktaydiyor ki:
1 Ekim 2014 3:53 am“Ben pek yermeyi sevmem, daha iyisini sunmadan eleştirmek hoşuma gitmez” diye diye ver yansın etmişsiniz bende buna takıldım. Bırakın bu ayakları canım. Bal gibi de yermişsiniz, hatta yerle bir etmişsiniz. Kalemi elinize sırf bu yüzden almışsınız ki; ben bunu “türk malı logosunu” tercih ederim deyişinizden çıkarabiliyorum zaten.
Madem ki bir üstâd kimliğiyle buradasınız, o halde deyin ki “evet şurada şunlara yer verilmesi hoşuma gitti/gitmedi değil” gibi iyi yorumlarınızı da gösterin. Hiç mi hiç yani? Lalenin bıkkınlık vermesi, motiflerin tarafınızı rahatsız etmesi, kullanım alanlarındaki sıkıntılar falan bunlar tamamen sizin olumsuz bakmak isteyişinizin birer göstergesi. Emin olun herkes sizin gibi düşünmüyor.
Bir kere, bir logonun detaylarından, simgelediklerinden, renk kombinasyonlarından önce gelir “ÖZGÜNLÜK”. Ben böyle bir çalışma daha önce kesin kes görmedim hocam. Benim için ve çalışma gösterdiğim pek çok firma için herşeyden mühim olan logonun özgünlüğüydü. Bu konuya bir kez bile değinmeden geçip, eleştiriye geçmeniz daha sizi ilk kez tanımamda olumsuz etki yarattı.
Valla bence logo çok güzel olmuş. Özgün bir çalışma olmuş. Yep yeni bir tarz olmuş. Küçültüldüğünde; “Turkey” yazısı, masum bir font gibi durup, tatlı tatlı “hey ben buradayım” diyen ama büyüttükçe içinde neler neler gizlediğini, barındırdığını, gerçekleştirdiğini, başardığını gösteren bir logo olmuş. Benim çok hoşuma gitti. Kim ne derse desin!
Çağataydiyor ki:
1 Ekim 2014 6:13 amLale olarak görülen ya da gerçekten öyle olan simgeyi fındık gibi algılayan yok mu, benim gibi ?
Ali Fuat Saruhandiyor ki:
1 Ekim 2014 8:09 amFikir de çalıntı üstelik. http://vimeo.com/107190411
Hasan Serkan Demirdiyor ki:
1 Ekim 2014 9:11 amLogo bence güzel olmuş. Küçülttüğümüzde o kadarda sıkıntı olacağını düşünmüyorum. @Oktay’ın dediği gibi ” Küçültüldüğünde; “Turkey” yazısı, masum bir font gibi durup, tatlı tatlı “hey ben buradayım” diyen ama büyüttükçe içinde neler neler gizlediğini, barındırdığını, gerçekleştirdiğini, başardığını gösteren bir logo olmuş.” Katılıyorum buna. Verdiğiniz 55 yaratıcı çoğunlukla turistik ülke logolarına baktım, bu yeni logomuz çoğundan iyi gözüküyor.
Gökhandiyor ki:
1 Ekim 2014 9:24 amLogonun orjinalliği, kalitesi tabi ki tartışılır. Üzerinde çok fazla düşünülmeden gerçek anlamda projelendirilmeden yapıldığı belli. Ama yeni logonun Porto’dan araklandığını yada esinlenildiğini düşünmüyorum. Porto projesi 25 Eylül’de Behance’e yüklenmiş, Türkiye logosu 28 Eylül’de tanıtıldı. Trende uymak çabasından orjinallik yakalayamamış bir logo sadece.
Ekremdiyor ki:
1 Ekim 2014 10:43 amHerşeyden önce keşke başkanı cumhur’ a seçtirdiğimiz gibi logoyu da seçtirseydik.
sayyiddiyor ki:
1 Ekim 2014 12:23 pmhttp://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=262484&iphoneignore=1
projelendirme görün bi cacıktan anlamayan insanlar, neymiş efendim üzerinde çok fazla düşünülmemiş miş… yahu böyle projeleri tek bir firmaya değilde yarışma yapılacak şekilde yerli yabancı nebileyim daha çok firmayla yapılması gerekilirdi. benim beğenmediğim tek nokta, türkiyenin hep arial gibi bir font ile (ki çok düz, varsayılan bir font) logolaştırılmasıdır. yani bizim cebinizdeki paraya bir bakın hep arial gibi düz sıradan varsayılan bir font. turizim için yapılan logo fontu farklı oda hiç değişmesin bence!!!
sayyiddiyor ki:
1 Ekim 2014 12:26 pmhttp://saffron-consultants.com/work/making-made-in-turkey-mean-more/
projelendirme görün bi cacıktan anlamayan insanlar, neymiş efendim üzerinde çok fazla düşünülmemiş miş… yahu böyle projeleri tek bir firmaya değilde yarışma yapılacak şekilde yerli yabancı nebileyim daha çok firmayla yapılması gerekilirdi. benim beğenmediğim tek nokta, türkiyenin hep arial gibi bir font ile (ki çok düz, varsayılan bir font) logolaştırılmasıdır. yani bizim cebinizdeki paraya bir bakın hep arial gibi düz sıradan varsayılan bir font. turizim için yapılan logo fontu farklı oda hiç değişmesin bence!!!
(link hatası düzeltme)
Hakkı Ceylandiyor ki:
1 Ekim 2014 1:42 pmBence az bile yazmışsın. Fazla mesaj verme kaygısıyla kötü bir iş yapılmış..
Kerem Sevencandiyor ki:
1 Ekim 2014 10:18 pmLogo için hikaye üretmeye ayırılan zaman keşke kullanımı ve etkisi üzerine ayırılsaymış. Beğendirilmesi adına güzel bir hikaye giydirmesi yapmışlar, o kısmı takdir ettim ama bu logonun yetersiz bir çalışma olduğunu herkesin zamanla göreceğini düşünüyorum.
“bu ne ya”, “aa burda ki ne acaba” şeklinde 50 tane değerlendirme ile bir logo olamadığı da ortada. Zira en ufak bir algı kırılması yaratmıyor, neyse asıl yorumum renklere olacak çünkü neden kırmızıdan kaçtıklarını anlayamadım. Evet, turkuaz harika! turkuazı Türkiye’yi az çok bilen birinin bulması gayet muhtemel. Peki, altın rengi? evet, logo için üretilen hikayelerde geçen osmanlı ve geçmişi anlatma çabası bu renk seçimleriyle birebir oturmuş! zira osmanlıya logo yapsalardı, bu harika idi. ama osmanlı’da değiliz ve ben diğer ülkeler gibi bayrak renklerine ve simgelerine her daim sahip çıkılması taraftarıyım. Dışarıdan bizim bu bütünlüğe sahip olmadığımız rahatlıkla görülebiliyor.
Serdar Sezerdiyor ki:
2 Ekim 2014 7:45 amMarka yaratma düşüncesi ve girişimi gayet güzel. Ben asıl, Birçok değerli Türk tasarımcı ve tasarım firması varken neden gidip logomuzu bir İngiliz firmasına yaptırdığımıza takıldım. Geçmişte milyon dolara varan TRT logolarını biliyoruz. Bu çalışma için ne kadar ödenmiştir bilmiyorum ama iş yerel bir firmaya verilseydi keşke. Hem para ülkede kalırdı hem de çok daha iyi bir logo çıkardı ortaya.
Necatidiyor ki:
2 Ekim 2014 8:34 amTasarım tartışılır, ama ne zaman kurtulacağız Turkey demekten adamlar bize hindi diyorlar, vallahi yurtdışı turlarımda utanıyorum ı m from Turkey demeye, ı m Turk, veya I m Turkish diyorum, Endonezya ve Malezya gezilerimde I m from Ottoman diyorum onlarda anlıyorla çok karizmatik geliyor
bekirdiyor ki:
2 Ekim 2014 3:20 pmTekstil atölyesi gibi logomuz olmuş..Patchwork demek daha doğru sanırım..
zeki özerdiyor ki:
2 Ekim 2014 4:28 pmiyide neden eleştiri… yuvarlak içindeki logo daha mı iyidir… bezerini yapmışlar diyorsunuz? görsel medyada her zaman bir güncellenme süreci olmuyor mu???
Gündiyor ki:
2 Ekim 2014 6:21 pmmesaj kaygısı falan yok, logoyu yapan arkadaşlar* siparişi verenin dünyadan bihaber olduğunun farkında, >tasarım: 40 dakika >
>yatış: 2 yıl
>sunum ve bahane hazırlama: 3 gün
şeklinde bir süreç sonucunda önemli bir ticari başarı elde etmişlerdir. Tebrik etmek lazım.
* http://saffron-consultants.com/news/a-brand-for-turkey/
Kamurandiyor ki:
3 Ekim 2014 12:27 pmbildiğiniz yeni barkod sisteminden farkı yok
MRTKLCdiyor ki:
4 Ekim 2014 8:42 pmhttp://www.turkeydiscoverthepotential.com/
Ahmet Gezerdiyor ki:
21 Ekim 2014 11:29 amNeden eleştiri gibi çok sığ fikirler de var burada. Birşeyi eleştirmeden bir sonraki adamda daha iyisini yapabilmeyi nasıl umuyorlar bilemiyorum. Açıkçası bu logoda bir fikir göremedim ben. Bana birşey ifade etmedi. Hani motifin neye cevap verdiğini algılayamadım. Görsel olarak beklentilerimi daha doğrusu ödenen rakamlar ve işin niteliğindeki sorunları karşılaştırdığımda olmamış diyorum. Zira bir vaadiniz varsa önce bunu yapın. Motorla geziye çıktığın ülkede kafanı taşla ezip öldürüyorlar. Bunun gibi bir sürü örnek var yapılan kötü işi açıklamaya çalışmak için harcanan zaman yerine bu ayıpları iyileştirmek için zaman harcayın. Kişisel görüşüm sınıfta kalmış bir iş olduğudur.
plastik komidindiyor ki:
2 Şubat 2015 11:43 amÇok haklısınız hocam
Erkindiyor ki:
2 Şubat 2015 8:29 pmMerhaba güzel bir blog olusturmussunuz fakat mobil versiyonda yazıları okumakta zorlanıyorum. Satır aralarında daha fazla boşluk olmalı. Tasarım css kodları ile bu durum ayarlanabilir. Isterseniz yardimci olabilirim.
Erkindiyor ki:
5 Şubat 2015 6:52 pmLogo dediğin özel olmalı. Öyle her yerde bulunan ikonlarla çakma logo olmaz. Hele bir de Türkiye logosuysa hiç olmaz. Ayrıca arkadaşlara katılıyorum bu logoyla kartvizit yaparsanız logodaki detayları fark etmek için büyüteçle bakmak gerekir.
NECİP DAMARdiyor ki:
29 Aralık 2015 11:43 pmBu mükemmel bir inceleme yazısı… BU Türkiye LOGO’SU “Ben yaptım oldu” düşüncesinin, Düşünen, üreten adama alternatif olarak ortaya çıkmış inatçı bir yaklaşımın sonucu… Ama bu yazıda olanı biteni irdeleyen, görsel bakış açısı gelişmiş bir beynin güzel bir incelemesi ve yazıyı sunumu var ki bence övgüye değer. Hele sondaki “PORTO” dosyasının doyuruculuğu ve vardığı yer verilebilecek en güzel örneklerden…
TÜRKİYE LOGOSU (MARKA) deniliyor ısrarla tartışılır, eksik, grafik yanlışlarla dolu, anlatmayan, estetik bir gudubet… BİR kere çok sert. yere atsan kırılacak adeta… sevimsiz, endüstri kokan alt yazıyla desteklenerek değeri anlatılmak istenmiş ikincisi anlatacak çok şeyimiz varken patternlerin eğrilip bükülerek ve olmayan yerde “yahu koy şuraya da iki tane üçgen” deyip kotarılmış bir iş… HELE ŞU GÜNLERDe VİDEO TANITIM FİLMİNDE KULLANILAN “harmony” SÖZCÜĞÜNE HAYRAN KALDIM… ne DEMEK TÜRKÇEDE “harmony”, armoni’Mİ, uyum’mu… logo komeDİ, VİDEO’SU DAHA DA GARİP… HAsan yalçın’ı yazısından ve güzel araştırmasından ötürü kutlarım…
ysxdiyor ki:
6 Mart 2016 4:49 pmHer bir motifin bir hikayesi var. Zamanında boş beleş sallamışsın ayıp.
burcu sevinerdiyor ki:
21 Kasım 2018 4:52 pmTesekkürler