
Merhaba! Blog yazmak ritm işi, ritminiz bir kere bozuldu mu, araya bir şeyler girdi mi, konu sıkıntısı çekmeye başladınız mı, işler yoğunlaştı mı bazen toparlamak zor oluyor ve zaman zaman uzun aralar olabiliyor, öncelikle bunun için özür dilerim. Epeydir aklımda bir konudan bahsetmek istiyorum sizlere.
Daha önce sizlere Türk kullanıcısının kesinlikle aptal olmadığından söz etmiş bir çok örnekle de desteklemiştim.
Bir süredir çevremde gördüğüm akıllı telefon, dokunmatik ekranlı tablet kullanıcılarını çaktırmadan izliyorum. Bunu daha çok her ne kadar sinir olsamda sinemalarda (İnsanlar her nasılsa film oynarken sms yanıtlamaya, facebook mesajlarına bakmaya cevap veremedikleri aramalar için mesaj atmaya bayılıyorlar!) telefonlarını kullananları takip ediyorum, çünkü sürekli gözüm o ekranlara takılıyor.
Son olarak tatilde gittiğim otelin balkonu otelin açık hava kafeteryasına baktığı için tatilde boş boş oturan herkesin telefonlarını ve bu akıllı cihazları nasıl kullandıklarını uzun uzun izledim. Bir yandan bu durum ilginç bir test ortamı oldu.
Facebook hesabında dolananlar, internette gezenler, oyun oynayanlar, e postalarına bakan bir çok yetişkinin cihazlarını kullanırken takındıkları tavır ve hareketler -ki bunu bir bütün olarak ele aldığımızda “Gestures” yani jestler diyoruz- son derece akıcı ve bilinçliydi.
Bir kez daha anladım ki, özellikle mobil ve tablet dünyasında kullancıları daha proje başlamadan idiot, aptal ve benzeri tanımlarla yaftalıyoruz.Bunun için üzüldüm.
Gördüğüm kadarı ile kullanıcılar adeta bu cihazlar ile doğmuşçasına kadar rahat ve hızlı hareket edebiliyor, kullandıkları uygulamalar ile diledikleri her şeyi yapabiliyor ve sorunsuzca ve hızlı bir şekilde hakkını veriyorlardı.
Bu işlemleri kimi zaman karmaşık uygulamalarda olsa neredeyse gözü kapalı yapacak kadar da deneyimli gözüküyorlardı.
Bir diğer ilgimi çeken konu ise, istek ve arzu oldu. Çevremizdeki kullanıcılar biz her ne kadar karışık olduğunu düşünürsek düşünelim, (Burada asla yine de sadelikten ödün vermememizin altını çiziyorum.) eğer ihtiyaçları var ise, ulaşmak istedikleri ne olursa olsun istek ve arzuyla ona ulaşmaya çalışıyorlarsa, karşılarında ara yüzün ya da karmaşık senaryoların pek bir önemi kalmıyor. Bir yolunu bulup amaçlarına ulaşıyorlar. Bunun için uygulamayı kapayıp açmaktan, her şeyi sıfırlayıp baştan başlatmaya kadar bir çok seçenek mevcut.
Hal böyle olunca da aklıma gelen kullanıcıların aslında ihtiyacı olan eksiksiz çalışan ve faydalı uygulamalar olduğu oldu. Karmaşıklık ve kullanılabilirlik çoğu zaman geri planda kalıyor gibi hissettim.
Belki de kusursuz projelerin anahtarı da budur; faydalı ve işe yarar uygulamalar geliştirip bir de bunu günümüz ux ve ui standartlarına uygun halde ortaya çıkarmak…
Yorumlar (1)
Trabzon haberdiyor ki:
3 Ağustos 2013 1:19 pmÇok iyi bir gözlemleme olmuş. Akıllı telefon ve tabletler artık hayatımızın bir parçası olmuş.