
Her yıl düzenlenen dünyanın en önemli web tasarım etkinliklerinden biri olan Future of Web Design, geçtiğimiz hafta Londra’da gerçekleşti. Çalıştığım şirket Markafoni’yi temsilen, ben de bu yılki etkinliğe katıldım. Bu önemli konferans hakkında genel bir değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
3 gün süren konferansın ilk günü özel workshop’lara ayrılmıştı. Kalan 2 gün ise konuşma, oturumlar ve networking ile geçti.
Açılış konuşmasını geerçekleştiren Brendan Dawes Notes on Design sunumunda bizlere, tasarım ile ilgili fikirlerin nerede geleceği belli olmadığından, sürekli yanımızda bir not defteri ve kalemle gezmemezi, aklımıza gelen fikirleri, yaratıcı bulduğumuz şeyleri not alıp çizmemiz gerektiğinden söz etti. Dawes aynı zamanda bir ürün tasarımcısı.
Paul Boag, müşteri ilişkilerinden söz ederken, bir müşteriye hiç bir zaman nasıl olmuş diye sorulmaması gerektiğini, sorulacak sorunun, ilk başta konuşulanlara uygun olmuş mu şeklinde olması gerektiğini belirtti. Bunun sebebi ise nasıl olmuş sorusuna verilecek cevabın kişisel beğeniyi belirten bir yanıt olacağını, oysa tasarımların kişisellikten çok fonksiyonelliğe dayalı olduğunun altını çizdi.
James Fenton ise her firmanın bir şekilde bir marka rehberine sahip olması gerektiğini ve tasarımların bu brand guide’lar üzerinden gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Stephanie Troeth ise bir fikrin nasıl üretebileceğine dair ipuçlarının yanı sıra hızlı üretim süreçleri, ilham yolları ve kafanızda oluşan fikri projeye dönüştürme yolları hakkında ipuçlarını paylaştı.
Jon Tan Web tipografisi hakkında bilgiler vererek aslında tipografik mevzulara çok fazla kafa takmamamız gerektiğini, size en güzel gözüken şeyin, en iyisi olduğunun altını çizdi.
Marl Boulton ise başarısızlığa uğradığımızda hiç bir zaman yılmayarak, yeniden ayağa kalkıp, daha güçlü bir şekilde yürümemizi öğütledi.
Twitter’dan Notlarım #fowdlondon
- Tasarımlarınız için font seçerken önce en küçük boyda deneyin! Sonradan sorun yaşamamak için..
- Dünya çapında trend tamamen sadelik, Apple Style tasarımlar ve işlevsellik üzerine inşa ediliyor.
- Tasarımcılar için müşteriye sorulacak en son soru nasıl olmuş demek. Önemli olan kişisel beğeni değil işlevsellik.
- Aimee Mullins: own what it is that makes us different…
- Tasarimda icerik ve gorsel dengesi cok onemli!
- Responsive tasarimlar yila damgasini vuracak gibi gozukuyor…
- Her firmanin kendine bir brandguide olusturmasi gerekliligi ile bir kez daha yuzlestik :))
- Jon Tan tüm tipografik değerleri yıktı.. Tipografiye takmayın kafayı, en iyisi size en güzel görünendir.
- Spotify’dan Andy Smith: Tasarımcılar ce geliştiriciler arasında su sızdırmaz bir ilişki olmalıdır…
- Bu tarafta her şey skeçler, wireframe ve prototipler üzerine kurulu. Bizdede artık şunun gibi bir site yapalım abi tarzı bitse.
- Dokunmatik cihazlar aynı anda iki aleti birden devre dışı bıraktı.Mouse ve klavye..
Aklımda Kalanlar
Bu konferans süresince dünyanın hemen her yanından farklı tasarımcılar ile sohbet etme şansım oldu. Öncelikle izlenimim, gerek çalıştığım firma markafoni özelinde, gerekse Türk tasarım dünyasının, yurtdışı ile arasında mesafeler olmadığı yönünde. Burada da trendler ve teknoloji en az onlar kadar yakından takip ediliyor ve kullanılıyor. Bu noktada sıkıntı, müşteri dayatmaları yüzünden deforme olan tasarımların özgünlüğünü yitirerek ses getiremiyor olması bence.
Tek problemin bizim tasarımlarımızın, proje veya girişimlerimizin Dünya çapında olmaması. Türki siteleri ve tasarım özellikleri neredeyse hiç bilinmiyor.
Projeler özgün fikirler ile geliştirilip, tasarlandığı ve özellikle wireframe ve skeçlerle sıfır noktasından geliştirildiği için daha verimli olduğu gerçek, yerli projelerimiz ya da girişimlerimiz ise yurtdışındaki klonlarından öteye geçemiyor.
iPhone ve iPad bir devri kapatıp bir başkasını açmış durumda. Tablet deneyimi tüm tasarım kriterlerinin de yenilenmesine sebep oluyor, ve tasarımcıların ve proje yöneticilerinin farklı düşünmelerine ve kendilerini bu yönde geliştirmelerine sebep oluyor.
FOWD izlenimlerim kısaca bu şekilde. Benzer uluslararası tasarım odaklı etkinliklerin ülkemizde de olması dileği ile.
Yorumlar (2)
Burak Gülnardiyor ki:
24 Mayıs 2012 9:31 amBu cümle Türk Tasarımcıların yaşadığı hatta nefret ettiği en büyük sıkıntı “Bu noktada sıkıntı, müşteri dayatmaları yüzünden deforme olan tasarımların özgünlüğünü yitirerek ses getiremiyor olması bence.”
Murat Aktaşdiyor ki:
30 Mayıs 2012 4:43 pm“Nasıl olmuş” yerine “konuştuğumuz gibi olmuş mu” sorusunu tuttum :)
Bu tür etkinlikler keşke Türkiye’mizde de olsa.