
Serbest tasarım işi yapanlar çoğu zaman piyasanın zorluklarından dert yanarlar. Alacakları ödemelerdeki sıkıntılar, müşteriler ile yaşadıkları problemler, bir çok projede tasarımcılara hayatı zindan eder. Günümüz şartlarında zor olsa da, işte uzak durmanız gereken bazı müşteri profilleri.
İlgisizler
Aslında işine karışılmasından çok hoşlanmayan tasarımcılar için belki biraz çekici bir tip olabilir. Ancak bu tip müşteriler ile bir projenin yürümesi oldukça zordur.
Her ne kadar projenin gerçekleşmesini isteseler de, yeterince bilgi vermezler, yol gösterici olmazlar. Hatta çoğu zaman sıkıştığınız noktalarda telefonlarınıza bile çıkmazlar. Yaptığınıız tasarımı beğenmezlerse iş daha da zorlaşır. Çünkü yeniden bir şeyler yapabilmek için gereken bilgiyi de vermezler. Proje bir şekilde sonlanıp sıra ödemeye geldiğinde…. Eh hikayenin sonunu tahmin etmişsinizdir nasılsa…
Titizler
Tehlikeli tiplerden biridir. Bu tipte bir profil ile çalışıyorsanız yorulmaya hazır olun. Projenin her detayı ile ilgilidirler ve bir yorumları vardır.
Projeye başlamadan sizden taslaklar isteyebilirler, demolar, detaylı ekran görüntüleri ve sahip olduğunuz her bilgiyi sizden isterler. Her aşamada titizlenip doğru yolda olup olmadıklarını sorgular, sizden bu konularda tavisye ister ama uymazlar. Tasarımınızdaki hemen her unsuru en az bir kere değiştirmenizi isteyip bir de öyle görmek isterler. Kısacası hep isterler…
Aceleciler
Bir başka tehlikeli grup daha. İşleri sizden o kadar kısa sürelerde isterler ki, yaratıcılığınız daha başlamadan biter. Saatler, dakikalar size yetmez olur. Genelde size telefon açar ve kapsamlı bir tasarımı aynı gün içinde istediklerini söylerler.
Evet, belki yetiştirebilirsiniz ama, bu tip müşteriler için yaptığınız hiç bir işi portföyünüze koyamazsınız. Çünkü acele etmekten hiç ince çalışamamışsınızdır. Gerçekten aç kalmadıysanız ya da kendinize hız/kalite konusunda güvenmiyorsanız uzak durun…
Cimriler
Öncelikleri pazarlık yapmak üzerine kurulmuş müşteri profilidir. Projenin başında, sonunda, her aşamasında sizinle pazarlık yaparlar. Bu çoğu zaman yaptığınız işi küçümsemelerinden de kaynaklıdır. Onlara göre yaptığınız basit çizimler neden bu kadar değerlidir anlamak zordur.
Bu tip bir profil ile karşılaştığınızda en iyisi pek taviz vermemek, fiyat kırmamaktır. Bırakın dışarda sizin fiyatınızın çok daha ucuzuna yaptırsınlar. Nasılsa farkı anlamaları geç olmayacaktır :)
Karışanlar
Titizler grubunun biraz daha gelişmiş versiyonudurlar. Her tasarım öğesi hakkında bir fikirleri vardır. Sizi dinlemez, dinlese bile hak vermezler. Durmadan kendi fikirlerini size empoze etmeye çalışır, uygulamanızı isterler. Bu tip müşteriler karşısında yaratıcı ruhunuzdan fazlasıyla ödün vermek zorunda kalabilirsiniz. Bir şekilde proje tamamlansa bile, doğal olartak kendinize ait hissetmesiniz.
Sonuç olarak evet piyasa şartları zor, gönlünüze göre müşteri seçme şansınız çoğu zaman yok. Ancak, en azından bu tip profilleri fark ettiğinizde uzak durmaya çalışırsanız en azından sizin için faydalı olacaktır.
Yorumlar (18)
harundiyor ki:
2 Şubat 2012 2:04 pmBu karışanlar ile patronlar bir araya gelip bana işi bıraktırdı. Sayelerinde Kpss’ye çalışıp memur oldum :)
Barış Ünverdiyor ki:
2 Şubat 2012 3:02 pmEn fenası da hem “cimri”, hem “karışan” olanlar! :)
Bir de şu var: Müşteriyi seçebilme özgürlüğü, herkesin tadabileceği bir güzellik değil. Ben dahil olmak üzere çoğu insan, bu tarz müşterilerden uzak durmak yerine bu tarz müşterilerle başa çıkmaya çalışıyor. Bu yüzden, Hasan hocam, bu tip müşterilerle “başa çıkma” konusunda bir başka yazı bekliyorum ben senden :).
Salih Seçkin Sevinçdiyor ki:
3 Şubat 2012 2:08 pmNeticede adam gibi proje yöneticisi; yani “Adam gibi Adam” bulmak en zoru diyebiliriz herhalde.
Onur Oztaskirandiyor ki:
18 Şubat 2012 5:27 amBu listedekilerin hepsini toptan kriter almaya kalkarsaniz musteri bulamazsiniz ya da calisacak musteriniz kalmaz.
Iyi tasarimcinin iki turu var. Isini iyi yapan ve tasarimini sadece iyi gorunmesi nedeniyle korumaya calisip musterisinden nefret eden ve ikinci tur; isini iyi yapan ve tasarimini musterinin beklentileri ve talepleri dogrultusunda gerektiginde gelistirip, kendi sinirlari dahilinde musterinin mudahalesine izin veren, baska bir sekilde musterisini de iyi yonetebilen tasarimci.
Oncelikle siz kalitenize isinizin fiyatina inaniyorsaniz kesinlikle cimriyle ve ilgisiz bir musteriyle calismayin. Bunun disindaki butun musteri turlerini kolaylikla yonetebilirsiniz. On odeme almadan kesinlikle ise baslamayin. Merak etmeyin Turk musterisi de tasarimcilara on odeme fikrine yavas yavas da olsa alisiyor.
Nurettindiyor ki:
21 Şubat 2012 2:47 pmEvet ne yazıkki kötü durumlar bunlar. Çok garip insanlar var.
Serdar Ilgındiyor ki:
12 Mart 2012 9:14 amArtık avantajlar bu kriterlere sahip müşterilerden yana… 10 yıl öncesinde kaç tane pc de photoshop vardı..
Grafiker macintosh kullanırdı..Matbaacıların nazarında önceden grafik tasarımcının saygın bir yeri vardı..
Şimdi herkes tasarımcı.. Bir anda nasıl bu melekeyi geliştirdi herkes ? Rahat bir meslek mi ? Üstelik artık Avrupa’da yaygınlaşan inovasyon sistemleri yaptığımız işi dejenere etmekte..
Günümüzde tasarım yarışma sitelerinden geçilmiyor.. Kallavi diyebileceğim firmalar dahi ödül koyup, tasarımcıları yarıştırmakta..
bir talep için 30-40 farklı logo yapılabiliyor. Adam hobi olarak yapıyor, evinde yapıyor ne derseniz deyin…
İşin estetiğine gelince, ziyaret etmişseniz görmüşsünüzdür.. Kötü diyebileceğimiz tasarımların arasında özgün tasarımlar da çıkıyor.
Şimdi bu kriterlere sahip müşteriler 1 tasarımcı ya da kreatif ama doygun ücret karşılığında iş yapan ajanslarla uğraşır mı?
Sanırım en iyisi limon satmak..
Ayhan Yanbuldiyor ki:
13 Mart 2012 6:32 pmEn zoru her işe burnunu sokan Şirket müdürü Ceo vs. Şirket temsilcisini geçtik birde bu geldi başımıza
inverter klimalardiyor ki:
24 Mayıs 2012 1:31 pmBunların dışında birde ben herşeyi bilirim triplerinde olan müşteriler var. Sırf az para vermek için bu tip yalanlar atan müşteri tipleri aman Allah’ ım yani…
kahramandiyor ki:
4 Ağustos 2012 12:12 pmOnur doğru söylüyorsun ama öyle tipler var ki nato kafa nato mermer.
nasıl anlatırsan anlat yönlenmiyor.
bu tipler yüzünden bıraktım ibbde çalışıyorum
ama öyle tiplerle ibbde de karşılaştım :)
kaçış yok.
ufukdiyor ki:
28 Ağustos 2012 12:00 pmalıntı yapabilir miyim?
Kerem Saruhanoğludiyor ki:
4 Eylül 2012 11:27 amBu işe bir de biz işverenler cephesinden bakmalısınız. Tasarımcıyı seçersiniz, portfolyosunda ki örnekler şahanedir. Ama sizin işe gelince gösterdiği ön çizimler o kadar uyduruktur ki; istisnasız herkes bu çizimin tasarımcının elinden çıktığına inanmaz.
Titiz davranmazsanız ilk gönderdiği taslakla son hali arasında uçurumlar vardır, adeta bambaşka bir şey çıkmıştır. Bu yüzden her sahada bilgi istemek zorunda kalırsınız.
Projenin arzı için beklenilebilen maksimum süre vardır. Ama hiç bir tasarımcı son günden önce teslim etmez. Ve mutlaka gecikmeye girdiği de vakidir.
Kurumsal kimlik tasarımı için 10 bin lira isteyende vardır, 200 liraya yaparım abi diyende… Bu işlerde pazarlık kötüdür diye orta seviyede para isteyene pazarlıksız iş yaptırırsınız; benzer tasarım tesadüf eseri fuarda başka bir firmanın işinin kopyası çıkar.
Şimdi siz olsanız tasarımcıya güvenir misiniz, güvenmez misiniz?
Patrondiyor ki:
15 Eylül 2012 10:53 pmtitiz – aceleci – cimri – karışan: bu ben oluyorum işte.
eğer sadece çok yüksek bütçeleri olan, kendi grafik-tasarım departmanı olduğu halde bazı işlerini outsource eden büyük firmalarla çalışmak hedefindeyseniz benim gibilerle zaman kaybetmemelisiniz.
ama küçük şirketlerin ve startupların hem web sitesi, hem kurumsalları hem de infografikler vs için en fazla 4000-5000 tl bütçeleri vardır. bu miktar karşılaşabileceğiniz çoğu müşteri için bir realite olduğundan dolayı hizmetlerinizi ona göre sunmanızı haddim olmayarak tavsiye ederim.
bir a4 sayfasına bir şeyler tasarlatacaksam kusursuz olmasını isterim, çünkü bunu ofiste kendim yapmıyorum, bir profesyonele yaptırıyorum, onun işinde kusur kabul edemem. bir de 100-200 tl yi geçmemelidir. çünkü daha fazlasını geçecekse zaten o görseli kullanacağım yerden kazanacağım bir para bırakmayacaktır. milyonlarla oynamıyoruz malesef.
budur kısa hikayemiz.
mobilyadiyor ki:
29 Ekim 2012 3:36 pmevet aynen öyle ama içlerinden bir kaçını bazen insan seçmek zorunda kalıyor
Çalışmak İstemeyeceğiniz Müşteri Tipleridiyor ki:
31 Ekim 2012 3:18 pm[…] Kaynak: https://www.hasanyalcin.com/calismak-istemeyeceginiz-musteri-tipleri/ […]
Kaan Uğrasızdiyor ki:
8 Şubat 2013 11:45 amOkuduğum her satırda saçlarımı yolmak istedim! :)
Alican ERENdiyor ki:
16 Mart 2013 1:52 pmGrafiker işin ehlidir zaten sevmese bu işi de yapmaz bana birisi gelipte tasarımın burası değişecek böyle olacak dese kalk kendin yap diyesim geliyor. Şuan işin başında sayılırım ama abilerim ve ablalarımdan öğrenceğim şeyler var .Yazınızı okudum bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkürler
Volkan Akpınardiyor ki:
18 Mart 2013 6:32 pmGüzel bir yazı teşekkürler.
tarz mobilyadiyor ki:
29 Eylül 2014 2:15 pmçok teşekkürler çok güzel bir konuya değinilmiş ellerinize sağlık