Tasarımcı İle İletişim

Tasarımcı İle İletişim

Tasarımcılığında her meslekte olduğu gibi zorlukları var. Evet eleştirilmek, yaptığınız işlerin kritik edilmesi bu işin fıtratında var. Peki ya üslup?

Aslında şimdi yazacaklarım sadece mesleği tasarımcılık olanlar için geçerli değil. Her türden meslek dalında özellikle topluluklar tarafından beğeni görmesi beklenen işler yapanlar için de geçerli denebilir.

Uzun yıllar önce yazdığım ilk yazılardan birinde eleştirinin anlamından dem vurmuştum. Asıl anlamı bir olguyu, bir eseri iyi ve kötü yönlerini ortaya koyarak ele almak olsa da eleştiri bizim coğrafya da daha çok kötülemek anlamına geliyor.

Bir masa düşleyin bir de içinde çiçekler olan vazo.

İki farklı türde eleştiride bulunalım.

1 – Bu ne yaa! Berbat!

2 – Bu çiçekler harika görünüyor ama vazo biraz uyumsuz sanki? Bir başka vazo ile denesek mi?

ilet2

Aslında doğru, mantıklı ve kibar iletişim kurmak bu kadar kolay. Üstelik de hiç kırıp dökmeden yapıcı olarak.

Tasarımcılar, özellikle tecrübeli olanlar işinin ustasıdırlar. Özellikle herkesin kişisel beğenisine yenik düştüğü renkler konusunda, hem teknik hem de teorik bilgilere sahiptirler.

Hep tasarımcıların kaprisli, çoğu zaman çekilmez  olduğundan söz edilir. Peki siz onlarla doğru iletişim kurmayı deniyor musunuz?

ilet3

– Cık, olmamış!
– Neden?
– Beğenmedim!
– Peki neden?
– Ben yeşil sevmiyorum!
– O halde ne renk olsun efendim?
– Şöyle canlı bir PEMBE!

ilet4

Bir tasarım üzerinde bu seviyede bir iletişim dönmeye başlamışsa, herkesin de bildiği gibi o işin sonu biraz zor gelir.

Tasarım eleştirilerinde hem daha yapıcı hem de daha objektif eleştiriler ortaya koymaya başladığımız zaman gerçekten de parmakla gösterilecek işler çıkmaya başlayacak.

Elbette bir tasarımcının motivasyonu da bu iletişimin kalitesi yükseldikçe artacaktır.

Özgün çalışmalar yapıldığında beğeni görmez ise genelde tasarımcı suçlanır, bu duygudan acilen sıyrılmak isteyen tasarımcı bu kez müşterinin isteklerini eksiksiz ortaya koymak istediğinde de bu kez karman çorman bir iş ortaya çıkar. Sonuç olarak yine beğenilmez ve tasarımcı yapamadı olur.

Bu kısır döngüye girmeden tasarımcının bilgi ve tecrübesine saygı göstererek doğru iletişim kurmak, elbette tasarımcının da gelen kritik ve yorumları dikkate alarak daha fonksiyonel ve modern işler çıkarmak için çaba göstermesi sağlıklı bir iletişimin yolunu açarak projelerin başarıya ulaşmasında önemli rol oynayacaktır.

Son Yazılar
Yorum ( 5 )
  1. Mevlana M. Gürbulak
    5 Ağustos 2014 at 9:15 am

    Butonun rengi buton tasarlandıktan sonra konuşulursa herkes kendi sevdiği renge göre ahkam kesebilir. Tasarım süreçleri eksiksiz uygulandığında (design workshop, wireframe, test, tasarım dili alternatifleri, tasarım, test) müşterinin itiraz edecek argümanı pek kalmıyor.

    Bir de genel olarak tasarımcılar yaptıkları işe kendi çocukları gibi bakıyor. Halbuki para karşılığında çıkarılmış profesyonel bir işten bahsediyoruz. Müşterilerin çeşitli kısıtlamaları olabiliyor (yönetici baskısı, şirket kültürü vs). İşin içine analitik bir argüman koymadan ben grafik tasarımcıyım bence bu daha güzel dendiğinde müşteri de “Ben de parayı veriyorum, benim dediğim daha güzel” diyebilir. Onun yerine müşterinin dayattığı ile doğru olduğunu düşündüğümüz alternatifi işin içine kullanıcıyı katarak yarıştırabiliriz ve sonuca kimse itiraz edemez.

  2. Osman Sargın
    5 Ağustos 2014 at 3:56 pm

    Ben yeşil sevmiyorum ! mor yapın diyaloğunu bizzat yaşayan bir tasarımcı olarak, artık işimize değer veren bir yöneticimiz olduğu için çok şanslıyız.. ayrıca yanlış anlaşılmasın ben yeşil sevmiyorum ! mor yapın diyen kişi ne yöneticimizdi nede art direktörümüz, ego tatmini yapan kendini herkesten üstün gören tasarımdan kesinlikle anlamayan bir kişiydi.. Yapıcı eleştiri yapmak yerine, sıçarım trendine diyenler bile oldu bize.. Bu tarzda insanlar tasarımlara karıştığı sürece gelişmekten ziyade bir kaç basamak daha düşüşe geçiyoruz malesef..

  3. Ali BATURAY
    6 Ağustos 2014 at 10:42 am

    Elinize sağlık.

  4. Serdar Sezer
    13 Ekim 2014 at 5:27 pm

    Elinize sağlık hocam. Ben de kendi web sitemde “Doğru Eleştiri Yaklaşımı” başlığıyla benzer bir makale kaleme almıştım. Bence yapıcı eleştirici kültürü, medeniyet göstergesidir.

  5. Pinar Tuzun
    3 Şubat 2015 at 5:37 pm

    Bu durumda hem tasarımcının hem de eleştiren kişinin dikkat etmesi gereken noktalar var tabi. Mesela bir tasarımcı, yaptığı işi sunarken neyi neden yaptığını açıklamak durumunda çünkü karşısındaki kişi bu tasarımın ne amaçla yapıldığını bilemez. Mesela bir kişiyi, sevdiği rengin çirkin olduğuna ikna edemeyiz ama tasarladığımız bu butonun eğer rengi değiştirilirse conversion ve user experience’i nasıl olumsuz etkileyeceğini açıklayabiliriz çünkü özellikle conversion tarzı şeyler ölçülebilir şeylerdir. Eğer tasarladığımız şeyin altında iyi bir gerekçe yoksa o tasarım olmaktan çıkar ve sanata girer ve sanat subjektiftir.

    Eğer bu buton çirkin olmuş, rengi beğenmedim değiştir, hiç cool bir tasarım değil diyen kişi bir “tasarımcıysa” bu tasarımcının kariyer değiştirip ressamlığa geçmesini öneririm.

Bir cevap bırakın
Captcha Captcha güncellemek için resime tıkla