Türk Kullanıcısı Aptal mı? Sistem İçin Tasarlayın Bireyler İçin Değil!

Türk Kullanıcısı Aptal mı? Sistem İçin Tasarlayın Bireyler İçin Değil!

Bu spekülatif başlığın yanıtını hemen vereyim “Hayır değil!”  Genelde tasarımcılar ve proje geliştirenler arasında Türk kullanıcılarının son derece düşük seviyede olduğuna dair yaygın bir kanı var. Peki bu ne derece doğru? Buyrun inceleyelim.

Bir çok tasarım toplantısının duvarlarında yankılanan bir cümle vardır “Idiot Proof” diye, yani bir ahmağın bile anlayabileceği şekilde tasarım yapmak üzerine kurgulanır hep projeler. Oysa arayüzlerimizi sunduğumuz monitörün diğer ucundaki kullanıcıların seviyesi bu kadar düşük mü? Anlaşılır ve kullanılabilir tasarım yapmak yerine, modası geçmiş bir ton elementi, interneti sadece ilk okul seviyesinde kullanabilen minik bir azınlık için tasarıma gömerek “İşte kullanılabilir bir tasarım” demek mümkün mü?

Bugün cevaplar peşin peşin geliyor :) “Değil elbette!”

Daha farenin bir tuşuna bile tıklamadan toplantı odalarında, tasarım birifnglerinde, taslaklarda, skeçlerde idiot damgası yiyen kullanıcılarımızın biraz hakkını yiyoruz galiba?

Türk Telekom’un 2012 yılında yaptırdığı bir araştırmanın sonuçları Türk internet kullanıcılarının alışkanlıkları ve seviyesi hakkında ipuçları veriyor aslında. Buradan yola çıkarak biraz geniş açıda düşünerek, büyük fotoğrafa bakarsak belki arayüz tasarımlarımızı da çöplüğe çevirmekten kurtulur, modern ve işlevsel tasarımlı sitelere sahip olabiliriz.

Öncelikle rapora göre Türkiye’deki her 2 evden birinde bilgisayar var, buradan çıkarım yapmak gerekirse öyle veya böyle bu bilgisayaralara programlar kuruluyor, siliniyor, güncelleniyor, format atılıyor, yeniden kuruluyor.

kullanici1

Oranlara bakıldığında İnternette gezme/inceleme %87 ile birinci sırada ikinci sırada ise %82 ile Facebook’a giriş yer alıyor. İşte  tam bu noktada durup düşünmek gerekiyor. Facebook hiç de öyle kolay bir site sayılmaz. Sayısız profil özellikleri ve bu özellikleri yönetme, fotoğraf galerilerini düzenleme ve fotoğraf yükleme, sayfa beğenme ya da vazgeçme, güvenlik ayarlarını düzenlemek gibi saymakla bitmeyecek bir çok özelliği barındıran Facebook, Türk kullanıcısı için bir sınavsa, kullanıcılarımız 82 alarak geçiyor o halde!

farm

Ayrıca Facebook kullanıcılarının ağırlıklı olarak site üzerinde bol bol oyun oynadığını da biliyoruz. Bu oyunlar da azımsanmayacak karmaşıklıkta özelliklere sahip. Bir çok sıradan olarak tanımlanan kullanıcı Farmville gibi gayet karmaşık bir oyunda yer alıyor, hasat yapıyor, kesiyor, biçiyor, plan ve stratejiler üretiyor. Benim bugüne dek oynadığım tek oyun olan Bil ve Fethet’in de kolay bir lokma olduğu söylenemez, ama ne zaman baksam en az 10.000 yerli kullanıcının bağlı olduğunu görüyorum.

Buradan yola çıkarak tasarlayacağımız site ne kadar fonksiyonel ve modern de olsa, amacına ulaşmak isteyen kullanıcılar tarafından çözümlenerek kullanılabilir hale gelecek.

Kullanıcı alışkanlıkları konusunda oranlara devam edecek olursak; %55’lik bir kısmın oyun oynadığını, %37’sinin sosyal medya araçlarını kullandığını, %32 gibi önemli bir kesimin E-Devlet işlemleri yaptığını -ki bu site de kullanılabilirlik açısından tartışılabilir- %24’ünün internet üzerinden alışveriş yaptığını, %23’lük bir kesimin ise çevrimiçi bankacılık işlemleri yaptığını görmekteyiz.

Ülkemizde en çok ziyaret edilen sitelerin başında yine Facebook gelmekte, Sahibinden, Gittigidiyor gibi kullanımı için belli bir seviye gerektiği düşünülen, içerisinde bir çok fonksiyon ve karmaşık filtreleme özellikleri bulunan sitelerde yine ilk yirmide yer alıyorlar, aynı listede travian oyun sitesi, mynet ve sgk gibi çok da sade olmayan sitelerde mevcut.

Sonuç

Bu verilere baktığımızda bir sonuca gitmek istersek, öncelikle kullanıcı anlamaz, gidemez, tıklamaz, bulamaz gibi kelimeleri toplantı ve brifing sözlüklerinden çıkarmak ile işe başlayabiliriz. Özellikle alışveriş sitelerindeki kullanıcı davranışları incelendiğinde, kullanıcının sadece o ürüne sahip olmayı istemesi ilk aşamada tek ve yeterli sebep olarak görülüyor. Siz hem ürüne giden yolu, hem de ödeme noktasındaki işleri ne kadar karıştırırsanız karıştırın kullanıcı eninde sonunda çözerek ürüne sahip oluyor.

kullanici5

Sadece alışveriş siteleri değil tüm siteler ve projeler için de geçerli sayılabilir bu durum. Siz önce kullanıcının ilgisini çekecek/işine yarayacak şeyler ortaya koyun gerisi nasılsa gelecektir. Ayrıca bu sayede arka planda kullanıcıya öğretmek istedğiniz davranışları da süreç içerisine yedirebilirsiniz. Unutmayın ekranın diğer tarafındakiler bir şempanze değil, en az ortalama zekaya sahip insanlar.

Şüphesiz, bireylerin tahmini tercihlerini bir kenara bırakıp, onlar için değil, sisteminiz için tasarladıkça kazanan her iki taraf olacaktır.

Bu gelişim sürecinde de tecrübesi artan kullanıcılar için zaman içerisinde daha işlevsel ve modern siteler tasarlanabilir, böylece “nasılsa anlamaz” diye düdüklü tencere boyutunda butonlar yapmaktan, nuh nebi’den kalma tasarım elementlerini sitelere tıkıştırmaktan kurtulmuş oluruz…

Son Yazılar
Yorum ( 12 )
  1. Kemal
    22 Nisan 2013 at 9:43 am

    doğru söze ne denir :) ellerinize sağlık.

  2. caner
    22 Nisan 2013 at 10:03 am

    Bazı konularda katılıyorum ancak bazı konularda katılmıyorum düşününüz. Türk kullanıcıların %82’sinin facebook’a girdiği bir devir diyorsunuz peki bu %82 bu platformu doğru kullanıyor mu ? Yani %82 notumuz değil %82 içinde doğru kullanım notumuz olmalı.

  3. Berkant Fidan
    22 Nisan 2013 at 10:24 am

    Türk kullanıcılara baktığımda aslında gelişmeye uyum sağlamak zorunda kalmış berber muharremler, sadullah amcalar ve hiç bir şeyin gerisinde kalamayan perihan teyzeler var. Öyle ya da böyle bu amcalar, teyzeler, esnaflar, abiler, kardeşler “çocukların bile kullanabildiği” bir şeyi kendileri yapamazlarsa gururları kırılacağından dolayı eninde sonunda öğreniyorlar. Tespiti çok doğru buluyorum. Eninde sonunda öğreniyoruz. Kullanıcı anlamaz, kullanıcı görsün, daha büyüt daha. Hah! Kırmızı ver şimdi. Tamam süper devrinin kapanacağı güne umut besliyoruz

  4. Ahmet
    22 Nisan 2013 at 7:30 pm

    Hasan Yalçın üstada bu konuda fazla katılamadım. Şöyle: Facebook’u yurdum insanının kullanış şekli farklı kendisini kullanmak zorunda hissettiği için kullanıyor ve kendince öğrenmeye çalışıyor. Bu durumda bile yeteri kadar öğrenemiyor. Sizlerde denk gelmişsinizdir gizlilik ayarından bi haber olanlar, kendi duvarında yazıp listesinde olmayan birisine “bu yazımı görürsen beni ekle” diyenler. Ayrıca Facebook sosyal ağ ve global bir yapı peki biz bu karmaşıklığı kendi yaptığımız uygulamaların arayüzünde kullanırsak ne kadar verimli olacak? Kullanıcı bizim tasarımlarımızı öğrenmek zorunda hissedecek mi? Buna sabredecek mi? Yoksa “bu ne ya çok karmaşık” mı diyecek?

  5. Jerfi
    23 Nisan 2013 at 1:16 pm

    Ana kriteri Facebook üzerinden yaptık mı sınıfta kalırız!

    Facebook bir süre sonra kendi yazılımcılarının dahi işin içinden çıkamayacağı bir altyapıya doğru gidiyor, devamlı eklenen yeni özellikler, kimsenin haberi olmadan değiştirilen (sözleşmede yazılı) çarpraz bağlantı seçenekleri ve tüm bunlardan dakikası dakikasına haberdar olup kendine göre “ayar” yapması beklenen son kullanıcılar. Vah vah!

    Ayrıca Facebook kendi ülkesi Amerika’da bile Hong Kong’dan daha az popülerken teknoloji ile arası zaten limoni olan Türkiye’nin olaya bodoslama daldığından şüphemiz olmamalıdır.

    O açıdan Hasan Yalçın doğru bir konuya değinmiştir ancak kriter Facebook olmamalıdır ama Hasan bey ne yapsın elde ki veriler Facebook’un kriter olarak alınmasını öngörüyor!

    İşin özü ne basit ne de zor arayüzler olmalıdır; anahtar kelime “PRATİK”lik olmalıdır.

    Bir arayüz ne kadar pratik ve sezgisel ise o kadar kullanıcı dostu ve daha sonra ki ziyaretlerde akılda kalıcıdır.

  6. sayyid
    26 Nisan 2013 at 8:16 am

    arkadaş millet hertürlü akıllı telefon çıkar çıkmaz alıp kullanıyor, sürekli tüketen bi toplum var ve her şeyi tüketmeye meraklı.. kısaca kimse kusura bakmasın arkadaş, kullanıcılar giderek bilinçleniyorken onları aptal yerine koymak bence hatadır… hemde büyük bir hata… bunu söyleyen kendi bilinçsizliğini ortaya koyuyor o kadar!
    ne face imiş arkadaş google apple microsoft ürünlerini ne çabuk unuttunuz!

  7. Tarık
    26 Nisan 2013 at 9:39 pm

    @sayyid,

    Akıllı cihazların çok satılması bu cihazların verimli bir şekilde kullanıldığını göstermez. Daha masa üstü resmini değiştirmeyi bilmeyen insanlar var. Ve evet kullanıcılar son derece ahmak -bunu söylemek hoşuma gitmiyor- ki kriter olarak da facebook ‘un tutulması son derece yanlış.

    Facebook ‘da çok etkin bir şekilde kullanılmıyor – allahtan kullanılmıyor ! -. Kullanıcıların bir çoğu vaktinin büyük bir kısmını resimlere bakarak ve saçma saban msjlaşmalar için kullanıyor -çevremdeki kişilerden biliyorum-. Gittigidiyor vs gibi sitelerinde çok etkin bir şekilde kullanıldığını sanmıyorum.

  8. bekir
    27 Nisan 2013 at 8:08 am

    pek dikkat edilmeyen bir konu. yazınız için öncelikle teşekkür ederim. bu vesile ile belki ilişkili olur ümidiyle her zaman problem yaşadığım bir şeyi de belirtmek isterim. en düşük kullanıcı için tasarım yapılmasını isteyen iş verene karşı direncimiz de kullanıcıların isteklerine karşı kırılabiliyor. ne demek istiyorum açıklayayım. siz o kadar standartlar belirleyin, modayı takip edin, kullanılırlılık hassaslı çalışın, dışarıdan bu işi bilmeyen herhangi bir kişinin bir yorumunu iş veren çok ciddiye alabiliyor. siz hayır bu iş böyle deseniz bile, bir tek kişinin fikrini “aa insanlar böyle düşünüyor bak değiştirelim” düzeyine getirebiliyor. ta en başında en aptalı bile anlasın mantığı ile çıkan tasarım serüvenlerinin sebeplerinden biri de sanırım bu. geri dönüşten çekinmek. ki bilmeyen birinin yorumu daha değerli hale geliyor.

  9. sayyid
    29 Nisan 2013 at 9:17 am

    @Tarık,
    Etkin kullanmak ne demek ya saçmalama be arkadaşım insanlar kullanıyorlarsa, (zaman içinde merak edip tüm özelliklerini öğreniyorlar ve kullanmıyorlarsa zaten kullanmıyorlar anlamıyorlar beceremiyorlar demektir!, Etkin kullanmaktan kaztın ne ,uzaya mı çıkmasını bekliyorsun ?) senin çevren çok yaşlı bi çevre galiba, genç nesil evet en aptalı bile kullanıyor güzel en iyi olanı görüyor ve eleştiriyor, ve tavsiye ediyor GİDEREK BİLİNÇLENİYOR ARKADAŞ! Ha bazıları kendi bilinçsizliğini herkeze mal eder o da ayrı!

  10. Özgür Tekinşen
    13 Mayıs 2013 at 4:10 pm

    Araçların amacına uygun kullanılması gibi bir takıntım var. Örneğin fotoğraflarda olmayan kişileri etiketliyorlar ya sırf onlarda görsün diye. Kimine göre hiçbir önemi olmayan bir detay. Ama ben rahatsız oluyorum bu tip kullanım şekillderinden. :)

  11. Kadir Yılmaz
    17 Mayıs 2013 at 8:17 am

    Salak kullanıcı yoktur,salağa yatmış kullanıcı vardır.
    Güzel yazı eline sağlık.

  12. Ecmain Blog
    12 Mayıs 2015 at 11:32 pm

    Mobilden giriş gittikçe artıyor. Butonların büyük olması kullanıcıya mobilden girişte kolaylık sağlıyor. Onun haricinde görüşlerinize katılıyorum

Bir cevap bırakın
Captcha Captcha güncellemek için resime tıkla