Sıfır Arayüz (Zero UI) Nedir?

Sıfır Arayüz (Zero UI) Nedir?

Günümüz teknolojilerinde makinalar, bilgisayarlar ve bir çok elektronik obje ile iletişim kurmak için ekranlar kullanıyoruz. Bu ekranlar üzerinde arayüz tasarımları da bu iletişimin temel prensibi. Peki yakında bu ekranlar yok olunca ne olacak?

Nesnelerin interneti kavramının ve teknolojinin akıl almaz bir hızda gelişmesi yakın gelecekte arayüz tasarımlarını başka bir seviyeye taşıyacak gibi görünüyor. Bugün kullandığımız klasik ekran arayüz kullanıcı iletişimi yakın bir zamanda tarih mi olacak dersiniz?

Bunun için kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da, son sürat ilerleyen teknolojik gelişmeler bize bunun mümkün olacağına dair ipuçları vermekte.

Sıfır arayüz tasarımı kavramını tanımlamak biraz karmaşık olabilir. Herhangi bir arayüz kullanmadan elektronik bir cihazı yönetmenin en kolay ve ilk akla gelen yöntemi ses ile iletişim. Buna vücut hareketleri kimi jest ve mimikleri eklemek, bazı dokunmatik yüzeyler ve Haptik teknolojiye sahip ürünleri eklemek mümkün.

ss0

Tüm bu sözü geçen teknolojilerin tasarım bileşeni ise Sıfır Arayüz’ü oluşturuyor aslında. Bu teknolojiye en kısa yoldan ekransız arayüz demek de mümkün.

Örneklemek gerekirse akıllı bir eve sahip olduğunuzu düşünün, arabanızla geldiğiniz garaj kapınızda yakıp söndüreceğiniz farlarınızı algılayacak sensör size, herhangi bir kumanda ya da cihaz kullanmadan garajınızın kapılarının açılmasını sağlayacak. Aslında sesinizi bile kullanmadınız bu işlemi yaparken. Herhangi bir arayüz de.

IOS kullanıcılarının aşina olduğu Siri uygulaması sesle yönetiliyor sorularınıza yanıt veriyor sizinle sohbet ediyor ama unutmayın sizin için bazı arayüzleri de ortadan kaldırıyor. Alarm ayarlama, adres bulma,   hava durumu öğrenme gibi bir çok etkileşimi cihazınıza dokunmadan sağlamanız mümkün.

ss2

Aynı şey bu aralar oyun konsolları ile deneyimlediğimiz kinect ve move teknolojileri için de geçerli. Vücut ya da uzuvlarınızın hareketlerini yorumlayarak, bir ekrana dokunmadan bir çok işlemi gerçekleştirmek mümkün. Haptik tasarım dili ise giyilebilir teknolojilere dayalı hareketlerinizi yorumlayan ve titreşimlerle sizi yönlendiren bir uygulama olarak tanımlanabilir. Aslında bunun ilk örneklerini de titreşimli oyun kollarında deneyimlemiştik.

Peki Tasarım Bunun Neresinde?

Bilindik arayüz tasarımlarının yok olması gerçek arayüz tasarımcılarını nasıl etkileyecek bilemeyiz ama, Sıfır Arayüz konusunda en büyük tasarımcı ihtiyacı veri analizi ve yapay zeka tasarımı konusunda olacak. Klasik bir grafik arayüz sizin belirlediğiniz kurallara göre çalışır ve kurgulanan senaryonun dışına pek çıkmaz. Ancak sıfır arayüz etkileşiminde, iletişim kurduğunuz cihaz ne kadar akıllı ise seçenekleriniz de o kadar sınırsız bir hal alıyor olacak.

Ben kişisel olarak bu teknolojilerin kademeli olarak hayatımıza gireceğini ancak geleneksel arayüz tasarımlarının en azından uzunca bir süre yok olmayacağını düşünüyorum.

Çok uzun yıllar daha dokunmatik ekranlara ve bu ekranlar sayesinde makineler ile iletişim kurmaya devam edeceğiz. Ancak bu durum yeni teknolojiler hakkında bilgi sahibi olmamızı da engellememeli.

Unutmayın bundan sadece 10 yıl önce ekranına dokunarak kullanıp, sesinizle yöneteceğiniz, sizin için bir çok işi yapan ve hayatınızın vazgeçilmez parçası olacak küçük renkli ve dokunmatik ekranlı cihazlardan söz edilse gülüp geçerdiniz.

Tasarım teknolojilerinin geleceği bir miktar puslu görünse de ekseninde insan olacağı su götürmez bir gerçek. Bunu unutmamak lazım.

 

Son Yazılar
Bir cevap bırakın
Captcha Captcha güncellemek için resime tıkla