Kullanıcı Deneyimi Tasarımının Disiplinleri

Kullanıcı deneyimi, eğer son kullanıcıya hitap ediyorsanız branşınız ne olursa olsun en önemli bileşen. Bu konuya biraz geri çekilerek bir bütün olarak baktığımızda karşımıza çıkan tabloya birlikte göz atalım istedim.

Burada gördüğünüz bilgi grafiği Kullanıcı Deneyimi Tasarımı’nın tüm disiplinlerini ele almakta. Yani sadece arayüz, web, ya da dijital olarak değerlendirmeden bir bütün olarak bakmak gerek. Özetle etkileşimde bulunduğumuz hemen hemen tüm ürünler ile ilgili olarak, daha geniş bir perspektiften incelemenizi öneriyorum. Yani bunun içerisinde akıllı telefonunuzda kullandığınız bir uygulama da var, bindiğiniz asansör de. Evde kullandığınız meyve suyu şişesi de var, umuma açık alanda konuşlanmış bir kiosk da.

Grafiği incelerken daha çok disiplinlerin kapsama alanları ve kesişim noktalarına odaklanmanızı öneririm.

Buradaki bazı terimler branş gereği duymadığınız terimler olabilir. Bazılarından söz etmek gerekirse;

Uzamsal Deneyim (Spatial Experience): Daha çok zaman ve mekandan bağımsız olarak kullanılabilir ürünler için geçerli denebilir. Örneğin cebinizdeki çok fonksiyonlu çakı ve onun kullanım alanlarını hayal edebilirsiniz. Bir gece yarısı portakal soymak için de kullanabilirsiniz, bahçede ayağınıza dolaşan ipi kesmek için de.

Arayüz Skenografisi (User Interface Scenography): Aslında bunu daha çok sahnesel tasarım olarak ele almak gerekebilir. Kullanıcı deneyiminin senaryosunda yer alan sahnelerin tasarımı olarak düşlenebilir.

Kılavuz Sistemler (Guidance Systems): Daha çok yönlendirici, size rehberlik eden sistemler ve uygulamalar olarak ele almak mümkün.

Üretken Tasarım (Generative design): Görsel, işitsel, resim, ses ve müzik formatında çıktı alınarak belli bir algoritma kullanılarak bilgisayarda üretilen dijital içerikler.

Aklınıza, aklımıza takılan daha farklı konuları yorum alanlarında birlikte paylaşabiliriz.